Kavak Yelleri dizisi sırasında rol arkadaşı Pelin Karahan ile beraberlik yaşayan İbrahim Kendirci " Valla ben hiç aşk yaşamadım. Kız arkadaşlarım oldu ama bende tarifi yok" sözleriyle şaşırttı.
SEÇKİN ŞENVARDAR / MİLLİYET TELEVİZYON DERGİSİ
Valla ben hiç aşık olmadım!
atv'nin
fikir babası usta oyuncu Erdal Özyağcılar olan dizisi "2 Yaka Bir
İsmail", renkli kadrosuyla dikkat çekiyor. 4 sezon süren "Kavak Yelleri"
dizisinde canlandırdığı Deniz karakteriyle beğeni toplayan Kendirci, bu
kez birden fazla aşk arasında kalan Üstün isimli bir genci
canlandırıyor. Rolünün aksine gerçek hayatta asla böyle aşk dörtgenleri
arasına düşmek istemeyeceğini belirten Kendirci, kendi hayatıyla ilgili
de ilginç bir itirafta bulundu.
"Kavak
Yelleri" dizisinin çekimleri sırasında rol arkadaşı Pelin Karahan ile
evlilikten dönen bir beraberlik yaşayan Kendirci, şimdiye kadar 3 kız
arkadaşı olduğunu ancak hiçbirine aşık olmadığını açıkladı. Kendirci
Ayvalık'taki dizi setinde Milliyet Televizyon'un sorularını yanıtladı.
* "Kavak Yelleri"nden sonra boş geçen dönemde neler yaptınız?
"Kavak
Yelleri" herkesin takdirini kazanmış bir işti. Onun üstüne zaten bir 6
ay ara vermek ve dinlenip tatil yapmak istemiştim. O arayı çok güzel
geçirdim. Tam da istediğim dönemde Adam Film'le bir araya geldik. Bu
işin yine Ege topraklarlarında olmasına çok sevindim. Buranın insanını
iyi tanıyorum ve bu benim için bir şans. İnşallah bir gün "Şener Şen'in
yanı sıra Erdal Özyağcılar ile çalışayım" derdim. Böyle bir şans ayağıma
gelince heyecanlandım.
* Dizinin çok sıcak bir öyküsü var, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kesinlikle ben böyle naifliği olan kasaba hikayelerini çok seviyorum.
* Karakterinizi bir de sizden dinleyelim?
Üstün,
askerden yeni geliyor. Ailesi Ayvalık'ta yaşıyor. Erdal abinin
Türkiye'deki kızı Üstün'e aşık fakat Üstün bunun farkında değil. "Benim
oğlum, benim oğlum" diyen bir annenin oğluyum. Fakat Üstün, İsmail'in
Yunanistan'daki kızını görünce ona aşık oluyor. Öyle bir aşk üçgeni
içinde kalıyor. Bu hikâyenin "2 Yaka Bir İsmail"in Küçük İsmail'i de
benim. O da enteresan bir durum. Böyle bir matematiği var.
* Sizce bu hikâyede kimin işi daha zor?
Erkeğin
işi daha zor. İki kadın arasında kalmak bence saç döker. Bu büyük bir
sıkıntıdır. Erkek daha duygusaldır, kadına göre daha zayıftır ve daha
güçsüzlerdir. Bu erkeği daha yoran bir durum. Erdal abi de diyor ya
önemli olan içindeki dürüstlük ve naiflik. Bir tane karın olur ama yüz
tane de metresin olur. Bu adamın samimi bir şekilde iki karısı var ve
ikisiyle de mutlu. Bu zamanda mutluluk nedir sorusunu aradığımız zaman
burada da mutluluk var. Enteresan bir durum bu seyirlik, ortaya izlenesi
bir durum koyuyor.
* Siz gerçek hayatta hiç iki aşk arasında kaldınız mı?
Hayatta
yapamam beceremem. Becermek de istemem. Ben hayatım boyunca hep ciddi
ilişkiler yaşadım. Üç tane ciddi kız arkadaşım oldu. Hepsi hayırlısıyla
sona erdi. Ben hemen yakalanırım. Tabii tek eşlilikten yanayım. Tek
olsun ömür boyu onunla olayım. Oynadığım karakterlerle hiç alakam yok
aslında. Oynadığım karakter zaman zaman bir aşk dörtgeni durumlarına
düşüyor ama hiçbir zaman gerçek hayatta öyle bir adam olmak istemem. O
kadar yorulmayı göze almam, bence değmez.
* Yunanlı oyuncularla aranız nasıl?
Aramızda
dil ve oyunculuk alışverişi var. Burada muhteşem bir mozaik
oluşturuyoruz. Onlar da benim gibi yolun başında olan oyuncu
arkadaşlarım. Onlarla bir şeyler paylaşmak dostluk kurmak, seti
paylaşmak besleyici ve şanslı bir durum.
* Yunanistan'daki çekimlerde nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Buradan
hiçbir farkı yok. Zaten hiçbir zaman onları başka ülkenin insanı gibi
göremiyorsunuz. Zaten Yunan- Türk edebiyatındaki karma durum bile
insanlara yansımış durumda. O taraflarda bile buradaki insanın sıcaklığı
ve misafirperverliği gördüğüm zaman motive ve mutlu oluyorum. Hepimiz
Egeyiz ve hepimiz Akdeniziz.
'Oyuncu komando gibi hazır durumda olmalı'
* Genellikle rolünüze hazırlanırken nelerden beslenirsiniz?
Ben
rolüme hazırlanırken çok film izlerim motive olmak için. Bölüm
senaryolarını odamda her gece tekrar eder okurum. Gömleğimi girer sete
girerim ve oynarım. Sonra gömleğimi çıkarır odama dönerim.
* Sette en iyi anlaştığınız arkadaşınız kim?
Birşey
söylemek diğerlerine haksızlık olur ama ben Gökhan Yıkılkan ve Bülent
Şakrak ile çok güzel anlaşıyorum. Daha önceden de tanışıyorduk.
* Erdal Özyağcılar ile çalışmak zor mu?
Bu
da göreceli bir kavram ama beni zorlamıyor. Ben de Erdal abinin yolunda
ilerlemek isteyen oyuncu adayı olduğum için bu zorluğa katlanmak için
varım. Gerçekten oyunculuk bir komando eğitimi gibi disiplinli ve spor
yapmayı gerektiren bir durumdur.
* Bu güne kabul etmediğinizden dolayı pişmanlık duyduğunuz bir proje oldu mu?
Çok
şükür olmadı. Bu kış bana gelen işler de oldu. Bir çoğu da erkenden
ekrana veda etti. Keşke şu projenin içinde olsaydım dediğim yok.
* Yapmazsam gözüm açık gider dediğiniz bir projede yer almak ister misiniz?
Bir
kere olsun Şener Şen'in oğlunu oynamak, güzel bir dramatik sinema
filminde onunla kamera karşısına geçmek ve bunun da Nuri Bilge Ceylan
tarafından çekilmesini çok isterim.
'Evlilik için taban yaşım 30'
* Sette boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Hemen
otele gider spor ayakkabımı giyip koşuya çıkarım. Spor insanı zinde
tutuyor. Bir oyuncunun algısı açık olmalı, spor da buna yardımcı oluyor.
Her oyuncu bir komando gibi her şeye hazır olmalı ve spor yapmalı.
* Aşkın sizdeki tarifi nedir?
Valla
ben hiç aşık olmadım. Kız arkadaşlarım oldu ama aşkın bendeki tarifi
olmadığı için bilmiyorum. Galiba aşk dediğin bir kelime...
* Hayatınız bir film olsa adı ne olurdu?
Adı "Çok Şükür" olurdu herhalde. Ben her zaman yatıp kalkıp bulunduğum yere şükrederim.
* Yakın zamanda evlenmek planlarınız arasında var mı?
Şu
an düşünmüyorum. Zaten adayım da yok ama kısmet tabii bu işler. Şu an
işimle gücümle haşır neşir olmak istiyorum. Bir erkeğin 30 yaşına
gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim için taban yaş 30 gibi gözüküyor.
Kader kısmet... Bir sene sonra da karımla fotoğraf verirsem utanmayayım
Aucun commentaire :
Enregistrer un commentaire